--merve-- Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 7 Kayıt tarihi : 01/04/09
| Konu: metaL müZik türLeri Paz Nis. 26, 2009 1:43 pm | |
| Power metal, ortaçağ efsanelerini tema olarak alan bir metal müzik tarzıdır. En önemli özelliği diğer metal türlerine göre cok daha melodik çok daha hızlı olmalaradır günümüzde kullanılan etkisi görülmektedir. Bazı Power Metal Grupları:
Angra Blind Guardian Dio Dragonland Europe Helloween Iced Earth Nevermore Nightwish [[Rhapsody of Fire] Stratovarius DragonForce DragonForce Funk Metal
Nu-metal'e benzeyen ama tam olarak olmayan Red Hot Chili Peppers'ın başını çektiği müzik türü. Aslında funk ile metalin karışımıdır ve azda olsa punk etkileri vardır.Ayrıca hiç gitar solosu kullanılmaz. Sonra bu müziği Rage Against the Machine, Incubus, Faith No More ve Living Colour devam ettirmiştir. Çoğunlukla neşeli bir müzik türüdür ve dinleyici kitlesi 10-18 yaş grubudur. Bu müziği icra eden gruplar:
*(hed)Planet Earth *24-7 Spyz *311 *Audioslave *Buckethead *Crazy Town *Dink *Electric Boys *Extreme *Faith No More *Fishbone *Fuel *Hoobastank *Incubus *Jane's Addiction *Jimmie's Chicken Shack *Kid Rock *Gargamel! *Guano Apes *Living Colour *Linkin Park *Maroon 5 *Mind Funk *Mr. Bungle *Nunclear Rabbit *Mordred *Orange 9mm *Primus *Rage Against the Machine *Red Hot Chili Peppers *Snot *Sugar Ray *Suicidal Tendencies *White Trash *Zebrahead
speed metal
Speed metal, soğuk savaşın ilk günlerinde, heavy metalin anti-sosyal ve anarşist hardcore punk ile yakınlaşması sonucu ortaya çıktı. Şarkılar genel olarak savaş, kirlilik, nükleer silahlar ve egemenlikler üzerine kuruluydu. Bu müzik oldukça kompleks ve yaratıcılık gerektiren bir hal alırken, kabaca rock tabanlı müziği temel alarak arkasından gelen death metal, thrash ve grindcore’a da öncü oldu.Türün öncü grubu olarak Judas Priest gösterilir.. 1990’da çıkardıkları “Painkiller” albümü, kısa-süratli riffleri, uzun gitar soloları ve düelloları ve tabi ki Rob Halford’un inanılmaz vokali ile speed metalin ne olduğunu anlatabilecek en iyi örnektir. Speed metal, insanların aklında ‘heavy metalin hızlısı işte’ şeklinde yer etmiştir ki bu büyük bir genellemedir.. Sonuç olarak diğer gruplar da bu akım içerisinde kendilerine yer aramaya başlamışlardır. Motörhead bu akıma kendini vermiş ve tarzını speed metal olarak belirlemiştir hatta black metal efsanelerinden Venom bile bazen bu tarzdan etkilenmiştir.
Speed Metal, thrash ya da çok aşırı düzenli ritmik olarak yapılabilir. Fakat daha çok thrash'tir.Sound Of White Noise en guzel örnekalbüm galıba...
heavy metal ..
1. Agresif gitarın kullanıldığı rock türleri için verilen genel bir isimdir. Örneğin; Aerosmith ve Accept, heavy metal'dir ama REM değildir. 2. Fakat farklı bir şekilde bakarsak Machine Head heavy metal'dir, ama Aerosmith değil diyebileceğimizden dolayı, neden bahsettiğimizi anlamanız gerekir. Metal'de daha çok doom, şiddet ve hız vardır. Hardrock ise; daha Amerikan varidir, içinde, optimizm, civcive benzeyen elemanlar, diğer civcivleri anlatan elemanlar ve herkesin sevebileceği parçalar yazan elemanlar barındırır. Bazı örnekler vermek gerekirse HeavyMetal; Black Sabbath, Metallica, Anthrax, Pantera, Slayer, Judas Priest, Ozzy Osbourne. HardRock; Dokken, Angel City, White Lion, Slaughter, Poison, Aerosmith, Van Halen, Kiss. İkisinin Arasındakiler; WASP, UFO, Deep Purple, AC/DC, Whitesnake
gotik metal ..
Goth Metal (Gothic Metal de denir) doom metal, heavy metal ve orjinal gothic tarzının arasındaki geçiş gibidir. 1990'ların sonunda Avrupa ve A.B.D. topraklarında ortaya çıkan bu tarzı aslında kategorize etmek çok zordur. Bazı dinleyiciler ve müzisyenler, metalin konsepti hakkında çok katıdırlar; onlar için belli bir tür ve o türlerin alt kolları vardır. Fakat bazı dinleyiciler ve müzisyenler de böyle ayrımlara sonuna kadar karşı çıkarlar. Metal ezgileri barındırmayan türlerden etkilenip, onları metal ile harmanlayan bir türdür gothic metal.
Aslında Gothic metal; Celtic Frost, bir kaç yıl sonra Paradise Lost ve Theatre Of Tragedy gibi, bayan vokal, melodik klavye ve ağır doom riffleri kullanan gruplardan evrimleşmiştir. Type O Negative, My Dying Bride ve Anathema gibi gruplar da temel olarak insanı ürperten klavye ezgileri ve ağır hüzünlü havasıyla dikkat çeker. Bayan vokalleri ve death metal gırtlağıyla metal tarihinin ilk gothic şarkısı olarak Paradise Lost'un gothic albümündeki aynı isimli "Gothic" gösterilir. Albüm, The Gathering gibi gruplara hatta Paradise Lost'un kendisine bile ilham kaynağı olmuştur.
Theatre of Tragedy, Tristania ve Sins Of Thy Beloved gibi Norveçli gruplar, zaten müziğin var olan karanlık ve iç acıtan havasına eşsiz vokaller ekleyerek goth metali bambaşka boyutlara taşıdılar. Ortaçağa ait klasik öğelerin de - Gregorian İlahi koroları, kilise orgları, yan flütler, viyolonlar ve operatik bayan vokaller- eklenmesiyle doom metal riffleriyle bezenmiş olan müzik, kendi sağlam yapısının üzerine bir kat daha çıkarak büyüleyici bir tarza dönüştü. İskandinav Goth Metal olarak bilinen tarz sık sık black metale kaymasıyla birkaç tür dinleyicilerinin dikkatini çekti.
senfoni metal ..
Senfoni tekniğiyle yazılan eserlerin icra edildiği ve coğunlukla klasik enstrümanlarla zenginleştirilen metal müzik türü. öncüsü therion olsa da herhalde bu türe en yakışan eser veren en popüler grup haggard denilebilir. bazı kaynaklar after forever, epica, nightwish, adagio gibi iyi gruplarin isimleri saysa da müziğinde yoğun olarak senfonik etkileşimler kullanan bu grupların, klasik enstrüman kullanimi ya da opera tekniğinde vokal kullanımında oteye geçemediğini, müziğin kompozit yapısında klasik senfonik kurallarına cok da uyum sağlamadıklarını görüyoruz.
temel olarak senfonik metal türünün, şarkılarında yayli veya nefesli sazlar kullanan herhangi bir gruba yakiştirilmasinin altinda yatan sebep senfonik metalin veya senfoni muziginin sadece enstruman ozelligiyle ortaya cikan bir tur oldugu yanilgisindan, kisaca klasik muzigin* temel olarak bile bilinmeyişinden kaynaklaniyor. yalniz buna gecmeden once enstruman yanilgisina parmak basmakta yarar var.
klasik muzigin gelişimi ronesans'a dolayisiyla da orta avrupa'ya dayaniyor. chanson, motet, mass, canzonet, laude gibi basit örgülü ve teksesli muzikal urunlerin yerini yavaş yavaş agirligini dindışı* muzikte hissettiren bir akimin almasiyla birlikte tum dunya cokseslilikle tanişiyor. ironik olarak ronesans ile antik cagdaki kavramlara yapilan atiflar ve insana verilen degerle birlikte demokrasi tekrar gundeme geliyor. bu da birden cok kavramin ayni anda tek bir tema icin kullanilmasini getiriyor. bunun muzige yanismasi tabi ki orkestral kompozisyonlar oluyor. besteler derhal kurgusal olarak karmaşiklaşiyor. icracilar heyeti iyice genişliyor. enstrumanlarin bir arada ahenk icinde uretmesine yonelik senfoniler bestelenirken, bireysel farklilik ve ustunlukler de unutulmuyor : koncertolar besteleniyor. bu durumda ortaya klasik senfonik eserleri tanimlayan iki kavram atabiliriz : enstruman ve kurgu.
klasik muzigin orta avrupa kaynakli olmasinin, klasik enstrumanlarin dogal olarak orta avrupa yerel enstruman ailesinde yer almasina sebep oldugu aşikar. bunun yaninda klasik muzik format*inin ayrilmaz bir parcasi haline geldigi icin dunyanin klasik muzik icra edilen her yerinde de kullaniliyorlar. yani ben baglamayi halk muzigi icra etmek icin de kullanabilirim cunku dogal enstrumanidir; ya da cetin akdeniz'imdir, normal bir muzik aleti gibi pop albumlerinde muzigi zenginleştirmek icin kullanabilirim. yani kisaca, avrupa -daha cok kuzey avrupa- kaynakli bir cok grubun muziklerini zenginleştirmek amaciyla dogal olarak bu enstrumanlara başvurmasi, yaptiklari muzigin senfonik olmasi anlamina gelmez, veya tek başina yeterli olmaz. yer yer bu gibi gruplari gorunce zaten "senfoniden etkileşimler taşiyor" diyoruz, yani senfonik enstruman kullanimini benimsediklerini varsayiyoruz.
konunun ikinci ve en onemli kismi tabi ki yapi ve kurgu. ustalari daha iyi bilir (hatta jeanluc'u bu başliga davet ediyorum bu bahaneyle bize biraz anlatsin), senfonik eserler belli bolumlerden oluşmakta. bu bolumler birbirinden tempo, uzunluk veya "pitch" olarak farkli olabilse de temelde ayni tema* uzerinde farkli varyasyonlar, ceşitlendirmeler, siralamalar ile oluşmakta. unisonlarla, sololarla ve tabi ki virtüözite ile örülen enstrumental zenginlik eger anlatilan konu da iyi senaryoya dökülmüşse dinleyicisini hazlardan hazlara koşturmakta. işte bu nedenlerle yapilan muzige senfonik yakiştirmasini yapmadan once senfonik muzigin dogru noktalarina ayagimizin bastigindan emin olmamiz gerekiyor.
muzikal başarida senfonik muzik-senfonik metal baglantisindan ve senfonik muzigin ayaklarinin oturdugu bu iki kaidenin uygulanişindan daha da onemli olan bir nokta ise tabi ki beste ve yaraticilik. ancak bu zaten her turun temel ihtiyaci oldugundan ayrintisina girmeyecegim.
gunumuzde ozellikle kurgu konusundaki endişenin başarili urunlerinin agirlikli olarak progresif rock gruplarindan bize kalan efsanevi mirasi iyi takip eden bazi gruplarca saglandigi soylemekte yarar var. yes, jethro tull, pink floyd, queensryche, marillion, genesis, king crimson, eloy gibi rock muzigin devleşmiş ve haleflerine muthiş bir oyun alani birakmiş gruplarin takipcileri aslen senfonik veya genel anlamda klasik muzigin temel niteliklerini cok cok iyi ortaya koyan, teknik mukemmelligin yaninda bestecilik anlaminda da doygun eserler uretebiliyorlar. orneklerine agirlikli olarak, süre ve mali kaynak sikintisi cekilmediginden ve yapimi başlibaşina klasik muzigin ihtiyac duydugu bir takim meziyetleri şartladigindan olsa gerek, konsept albumu olarak rastlayabildigimiz bu eserler aslen senfonik metal turunde eser vermek isteyen muzisyenlere farkli bir janr icinden de olsa goz kirpar ve yol gosterir gibiler. herkesin iyi bildigi ornekler vermeye gayret ederek;* dark side of the moon*, the wall*,seventh son of a seventh son*, operation mindcrime*,nightfall in middle earth*,metropolis part 2 scenes from a memory*, perfect element part i*, the human equation* ve sayisiz kemikleşmiş album senfonik muzigin enstrumanlari dişinda uzerine oturdugu temel degerleri cok cok iyi yansitmaktadir diye duşunuyorum.
yine de temel degerleri oldukca başarili bir şekilde farkli bir turun temsilcileri tarafindan beslense de, haggard'in iki albumuyle, awaking the centuries ve eppur si muove ile ortaya koydugu şeyin, senfonik metalin tam olarak tanimi olmasi gerektigini duşunmekteyim. maliyet, kendini tekrarlama riski, uretkenligi torpulemesi, muzigi amatorlukten koparmasi gibi tehlikeleri olsa da senfonik metal turundeki eserlerin muzikal zenginlik konusunda en onemli potansiyel kaynaklardan biri oldugu da acik.
thrash metal ..
Bu terim yanlış olarak ultra-heavy ya da speed olan her şey için kullanılır. Söyle tanımlayabiliriz; 1: Aktif black metal'den daha az extreme koyu metal sayılabilecek her şeydir. Asla kadın-erkek ilişkileri ile uğraşmaz, ya da hiç kimsenin "dişi" tarafıyla ilgilenmez. 2: Her zaman hızlıdır. 3: Thrash genelde kötü gibi çalınır amaç yokmuşçasına. 4: Vokallerde, cehennemden gelen kusarcasına hırıltılar vardır ve yüzünüzde bir tokat gibi patlar. 5: Thrash genelde çok itina gösterilmeden kaydedilir (Venom, Possessed, Bathory, Brutallity) ve bu itinasız kaydın nedeni bir şeyleri ispatlama çabasıdır. Thrash gruplarının ispatlamaya çalıştıkları şey ise kafanıza bir kursun * size bakacak insanlarla dolu bu çirkin dünyada, çirkinlerin en karasının kendilerinin olduğudur. Sound açısından ise thrash, 1990'larin rap'i ya da 1970'lerin sonunun punk'i gibi hasta bir gezegenin, hasta yansıması olacak şekilde vahşi bir dürüstlük içindedir.
| |
|